Pembe Makaron

Pembe Makaron

7 Kasım 2014 Cuma

İncir Reçeli 2

Selam,

Çoğu insan gibi film izlemeyi,sinemaya gitmeyi bende çok seviyorum.Özellikle vizyonda bi Türk filmi varsa hep önceliğim olmuştur.Gerek türk sinemasına vereceğim katkı gerekse daha yakın duygulardan ötürü..
Bugün bahsedeceğim film İncir Reçeli 2.






Sanırı ilkini izlemeyen,izlerken ağlamayan,Halil Sezai'yi bu filmle ilk defa tanıyan,kim bu güzel ağlayan adam, diyen yoktur.
Aslında bu yazıyı yazmadan önce bi kaç film yazısı okumalıydım,itiraf ediyorum.
Çünkü içerikle ilgili bilgi verirken kendimi kaybedip konuya fazla giriş yaparım diye korkmuyor değilim.
Aslında çok sevmediğim bir konudur, izlemek istediğim filmin yorumlarını okumak yada dinlemek.Çünkü insanların değer yargılarıyla doğru orantılı olan yorumları,beklentiyi arttırıp sizin değer yargılarınızın altında kalıyorsa filmden hayal kırıklığıyla ayrılmanız çok mümkün.
Bu sebeptendir ki filmin konusuna çok girmeden bir önceki filmle kıyaslayacak olursam eşit sayılabilecek,Belki ilki bi tık önde olabilecek,kesinlikle konusu ve filmin akışıyla ilgili kötü denmeyecek keyifli seyri olan bir film olmuş.
Filme yeni bir bayan baş rol oyuncusu dahil olmuş, işin doğrusu güzel bi hatun da değil.Ama güzel olması şart da değil zaten.Maskülen bir tarzı olan filmin sonunda şaşırtan bir karakteri canlandırıyor.



Açıkçası bayan oyuncunun gerek evi,gerek gerçek mesleği (filmdeki) insanın sahip olmak isteyeceği ayrıntılar içeriyor.
Filmi izlerken kendinizi birden içinde hissedebiliyorsunuz.



Dediğim gibi eğlenceli sahneleri de olan filmde aklımda kalan bi sözle yazımı bitirmek istiyorum.
Tam hatırlayamasamda şöyle bişeydi;
"Eğer daha önce aşık olmuş bi adama rastlarsanız çalkalayın,çünkü seven yanları dibine çökmüş olbilir.."


29 Ekim 2014 Çarşamba

Sebamed Köpük Temizleyici

Selamlar,

Yavaş yavaş ürün tanıtım yazıları yazmaya başlamalıyım diye düşünüyorum.
Size bahsedeceğim bu yazıda bitmek üzere olan ve bu sebepten öne aldığım ürün Sebamed köpük temizleyici..
Sebamed markası bana oldu bitti bi güven teşkil ediyor.Ama çok sık tercih ettiğim bi marka değil sebepsiz bi şekilde.Uzun bi süre önce çeşitli ürünlerini kullanmışlığımda var.
Fakat bahsettiğim ürünle dermatologum sayesinde tanıştım.Kısaca söz etmem gerekirse 2-3 sene önce Roacuttane tedavisi gördüm. Tedavi bitiminde cilt temizliğimde ve nemlendirmemde kullanmam gereken ürünleri reçeteye yazmasıyla eczaneden temin ettiğim aslında bi nevi ilaç olarak gördüğüm - kullanım mecburiyeti açısından - bu ürünle iyiki tanışmışım.




Köpük ürünler benim için genelde yağlı ciltlere hitabeden yani cildi kurutmaya, fazla yağı alan bi çağrışım yapardı.Öyle değilmiş.
Tedavi öncesi yağlıya dönük karma bi cilde sahipken,sonrasında cilt tipim de değişti daha kuru ve neredeyse yağlanmayan bi cilde sahip oldum.Bu durum bile benim aslında köpük ürünlerden uzak durmam için bi nedendi kendi düşüncemle.
Tabi ki doktorum benim cilt tipimi ve cildimin ihtiyacını bildiğinden yönlendirdiği bu üründen çok memnunum.Sürekli alacağım ürünler arasında yerini çoktan aldı.
Üründen bahsedecek olursak; kokulara karşı hassas olan insanlar için söylüyorum, çok temiz bir kokusu var.Bu anlamda içiniz rahat olsun. Benim sevmemde oldukça etken bu özellik.
Tabi ki tüm köpük formlu ürünler gibi çalkalayarak kullanılan cildin nem dengesini düzenleyen ve hatta nemi hapseden muhteşem  bir ürün.



Ürün uygulandıktan sonra öyle çok gergin bi his de bırakmıyor.Gerçekten derinlemesine temizlenmiş cilt hissi veriyor.
Zannettiğimin aksine cildimi kurtutmadı hatta nemli bile kıldı.
Çok hafif yapılı uzun süre kullanılabilen bereketli de bir ürün.Bu da benim için önemli,bitmeyen köpük yapmışlar :P
E bi üründen daha ne isterim, hem güzel kokuyor,hem ihtiyaca yönelik,hem temizliyor,hem nemlendiriyor üstelik bitmiyor. Şaka bi yana benim için tamamdır.
Eczanelerde ve çeşitli parfümeri mağazalarında ve marketlerde bulabilirsiniz.
Sebamed Köpük Temizleyici fiyatı: 33 - 35 TL civarı.

26 Ekim 2014 Pazar

Parfümlerim

Merhabalar,

Öyle çok yazısını yazmak istediğim ürün var ki, hangisinden başlayacağıma karar vermek oldukça zor oldu. Ama sonunda herkesin çok sevdiği,ilgi alanı olduğu bi ürün grubu seçtim.Bu yazımda vücut spreylerimden bahsetmicem sadece parfümlerimle ilgili olmasına özen göstericem.



Çok uzun süre tek bir parfüm kullandım,çünkü kapalıydım bu anlamda,başka koku sevemem sevmek de istemiyordum zaten,hatta bi kaç parfümü aynı anda kullananları anlamıyodum.Hadi biten şişenin ardından farklı koku alanları bi nevi anlayabiliyodum. Herkes tek bi koku sevecek diye bi durum olmayabilirdi.Ama dediğim gibi ben 5 sene boyunca tek bi parfüm kullandım.Kaç şişe bitirdim hiç bi fikrim yok.Hala benim başımın tacı , hala sürekli sahip olduğum ve olacağım asla vazgeçmeyeceğim koku Blvgari Omnia Crystalline. Koku olayı kesinlikle kişiden kişiye değişkenlik gösterir,kimseye dünyanın en güzel kokusu demicem. Ama bence öyle.Denk gelirseniz bi koklayın derim.
Parfümün şişe tasarımı da kesinlikle markayla özdeşleşmiş,bir çok parfüme göre oldukça önde olan bir duruşu var.




Kokunun kalıcılığı oldukça iyi ve ilk koklandığıdında üst notalarından etkilenmemek benim için pek mümkün diildi.Fakat kesinlikle alt notaları beni yansıtan benimle özdeşleşen bi kokudur.Kısa bir süre öncesine kadar parfüm Edt olarak üretiliyordu fakat bi kaç aydır Edp üretimleri parfümeri raflarında mevcut. Elimdeki şişe bitince kesinlikle Edp olarak yerini alacak tekrerdan makyaj masamda.

Birgün biten Omnia'mın yerine yenisini almak için bi parfüm mağazasına gittiğimde satıcı tarafından tesadüfen koklatılan bi koku benim dönüm noktam oldu. Hayatımda ilk defa Omnia dışında bi parfümü çok ama çok beğenmiştim ki,çok duyduğum bir kokuydu aslında bu.Git gel yaşamadım diil.Fakat şöyle düşündüm , sonuçta her koku herkeste aynı durmaz. Aynı koku kişinin vücut ısısyla tende farklı durabilirdi.Sevmiyorum çok popüler olan,herkesin kullandığı ürünleri kullanmayı.Ama o dönem eminim en çok satan parfümdü bu koku. Hem şişe tasarımı çok güzeldi hem koku.Evet alacaktım o kokuyu ama işte yapılmaması gereken en büyük hatalardan biri karar vermişken başka koku koklanmamalı.Bu anlattığım olay yaklaşık 2 sene önce yaşanıyor. Karar vermiştim alacaktım o kokuyu,fakat şimdiki eşim o zaman nişanlım sohbet ederken elim bi şişeye gitti ve satıcı dedi ki; "Ona hiç bakmayın" ?! Şaşırdım ve kendimce herhalde kötü bi koku diye düşündüm.Ama öyle diildi.O parfüme geçmeden önce aldığım parfümü açıklamak isterim.. Gucci Guilty İntense ..



Evet..
Yolda yürrüken en az 3-4 kişide duyduğum ve çok beğendiğim kokuydu. Ama yüz çeviremeyeceğim kadar çok beğenmiştim. Aklımda diğer koku elimde Gucci çıktım mağazadan. Pişman olmadım asla hala çok sevdiğim bittikçe tekrar alacağım bi parfüm olarak girdi hayatıma.Bildiğim kadarıyla Parfümler Edt <Edp<İntense olarak sıralanıyor ve diğer kokular aslında kalıcılık açısından farklı İntense göre. Ama Gucci Guilty Edp kokladığımda aslında biraz farklı da gelmedi değil. Herneyse çok memnun kaldım bu parfümdende. zaten çoğunuz biliyosunuzdur bu kokuyu.


Dedim ya mağazadan ayrılırken aklımda kalan koku şuan bile en çok tercih edilen,herkesin bayıldığı çok populer bi parfüm. Ama o zaman değildi. O kadar yeniydi ki..Bebekti .Daha 1 hafta olmuştu mağazaya geleli.Bileğime sıkarken hafiften sweatshirt üme de gelmişti.Ve öyle kalıcı öyle muhteşemdi ki 2 gün boyunca geçmedi o koku.Kokladıkça kokladım. Çok geçmeden de herkesin gözdesi olduç Lancome La Vie Est Belle . !! 




Bu parfümü de Douglas'ın Sevgililer için özel hazırlanan kofrelerinden aldı eşim.Tabi sevgililer günü hediyesi olarak değil.Çünkü sevgililer gününe çok vardı. :D Setin içerisinde bir 30 ml parfüm 50 ml body lotion mevcuttu. Ama ben body lotion kullanmakta oldukça tembel olduğumdan neredeyse hiç kullanmadım. Koku oldukça şekerli ama öyle baymayan cinsten. Hiç koku tarif etme becerim yoktur. Çabalıyorum sadece.
Şişe tasarımı yine bi harika. O boynundaki tülden ayrıntı bana; yaz akşamı yemeğe gidecek olan zarif bi hatunun fularını çağrıştırıyor. Böylede hayalperestim işte.. Yine çok sevdiğim bi kokuya sahip olduğum için ve bu kokuyu da hayatım boyunca sahip olmak istediğimi bildiğim için mutluyum.


Gelelim hayatım boyunca sahip olmak istediğim bir kokuya daha bundan önce saydığım 3 koku ve bu 4. olmak üzere asla vazgeçmeyeceğim kokular.Bence bi önceki kokuyla benzer notaları var. Kokular yakınmış gibi ama tabi alt notlar birbirinden oldukça farklı veee sanırım Lancome'dan daha çok sevdim bu kokuyu. 





Giorgio Armani Si..Bu kokuyu takip ettiğim bi youtuber'ın videosunda görmüştüm. Çok merak etmiştim ve gidip kokladığımda beğenmemiştim. Sonra tekrar tekrar kokladım her gördüğümde sonunda aşık oldum. Elim hep bu parfümüme gidiyor. Bitmek üzere çok üzülüyorum. Tabi yerine yenisi gelecek.Bu parfümü de kofre halinde aldık. Yanında yine body lotion vardı. Ve çok garip bi şekilde bu parfümün losyonunu kendimden beklemediğim kadar çok kullandım. Kullanıyorumda. Eminim diğer losyonlarımda en az bunun kadar kalıcıdır ve parfümle kullanıldığında kalıcılığını arttırıyodur. Ama işte tembel Funda.. Öyle etkili ki bazen sadece losyonuyla günü kurtarıyorum.Şişe tasarımını gelecek olursak. Yine diğerleri kadar özel ve şık.Aslında eşim anlatmıştı şişenin tasarım hikayesini o kapaktaki taşın neyi ifade ettiğini,boynundaki ve altındaki altın bileziklerin neyi temsil ettiğini ama unuttum. :P 
Sonuç olarak son zamanlarda en çok kullandığım en sevdiğim koku olmakla başı çekiyor Si.


Sahip olduğum 2 koku daha var onlar hediye oldukları için benim. Biri diğerine göre daha sevebileceğim bir koku.İkiside kullanabileceğim ama pek dışarı çıkarken elim gitmiyor açıkçası.

Ve bu kokular bittiğinde tekarar almayı düşünmediğim kokular. Biri Salvatore Ferragamo'nun for Fascinating  adlı parfümü ; oldukça çiçeksi orta kalıcıklıkta bir koku. Genelde kış aylarında yatmadan önce kullanıyorum.Uzun zamandır bende ve oldukça büyük bir boy. Bitirmek biraz uzak olsada çabalıyorum.
Diğeri, Lancome Hypnose Senses . Bu parfümü daha çok seviyorum diğerine göre. Yaz akşamları severek kullandım.Çok kış kokusu olduğunu düşünmesemde ara ara kullanıp bitirmeye çalışacağım bir koku. Güzel sevdiğim bir koku ama bunu da bitince almayacağım.





Gelelim aklımdaki parfümlere, Ben iyice cozuttum. Bir zamanlar ikinci bi parfümü bile istemezken şimdi açım bu anlamda. İlk sırayı sanırım Lancome Tresor Midnight Rose (İn love ile çok arada kaldım ama kararımı verdim Rose'dan yana) Şişe tasarımı yine muhteşem,mor ve boynunda çiçeği var.





Ardından Marc Jacobs Honey,aslında Marc Jacobs'un kokularını çok sevemesemde buna bayıldım. Ama markaya dair şunu söylemeden geçemeyeceğim,en gösterişli en dikkat çekici tasarımlara sahipler.Sırf şişeleri için bile olsa alırım.(milyoner olsam :P)




 Vee sanrım şu ara istediğim son iki parfüm Victor Rolf - Flower Bomb..  Bu kokudan beni haberdar eden  eşim oldu. Çünkü duyduğum ama görmediğim bi parfümdü. Sebebi de sadece Sevil parfümerilerde bulunmasıymış. Gerçekten çok güzel bir koku. Şişe tasarımı bir el bombasını temsil ediyor.




Ve hala gelgitler yaşadığım bir diğer parfüm Roberto Cavalli Nero Assoluto.. Nedense gelip gidip kokluyorum
bu kokuyuda. Umarım bunların hepsi benim olur.. 
Sevdiğim ve sahip olduğum parfümleri ve yine sevdiğim ve sahip olmak istediklerimi sizinle paylaştım.Bu koku işinin içine girince çıkamıyomuşsunuz bunu anladım. Bi süre farklı koku keşfetmeme dileğiyle.. Hoşçakalıınn.. 

5 Mart 2014 Çarşamba

Yves Rocher Alışverişi

Merhaba,
Bir alışveriş yazısını yazmanın mutluluğuyla sonunda fırsat bulmamın verdiği rahatlıkla yazıma başlıyorum. Hanımlar Yves rocher mağzasını zaten çoğumuz biliyor, çoğumuz görüp de çekiniyoruzdur bu mağzaya girmeye. Ki bende bi süre sadece araştırdım ve nedense girmeye çekindiğim bi mağzaydı sebebini hiç bilmiyorum. Kaç defa alışverişe çıkarken ve ilk Yves Rocher'dan bi kaç ürün denicem desemde kapısından dönmüşlüğüm çok olmuştur. Tabi bu 2-3 sene öncesine kadardı. Şimdi hiç anlamıyorum neden bana böyle bi his vermişti bu mağaza. Sadece ben değilmişim ,sonra çok yazı okudum bu anlamda :) Her neyse çok geride kaldı benim için o günler. Tüm ürünlerini denedim diyemem ama merak ettiklerimi denedim. Çoğu ürününden memnun kaldım. Hatta genelinden. Ama renkli kozmetiğini hiç denemedim sanırım tercihlerim farklı bu konuda. İlk ne aldığımı hatırlamıyorum ama; duş jelleri, sabunları, roll-on ları, kremlerini denedim. Ve alışverişlerimin birinde bana Yves Rocher kartı verdiler. Zaman zaman kart sahiplerine indirim olmakla beraber sanırım kartta puanlar birikiyor. Şuan o birikenlerle çok ilgilenmiyorum. Birikedursun.. :) Son alışverişimin sebebi bir çok kişi gibi benim instagramdan haberdar olduğum bi kod numarasıyla indirimli alışveriş fırsatı oldu. Zaten yeni bitirdiğim günlük nemlendiricim için yenisini almayı düşünüyordum.

 Aslında memnundum fakat aklımda başka bi marka deneme fikri de yok değildi. Ama bu indirim fırsatı tabiki aynı ürünün farklı çeşidiyle devam etmeme sebep oldu. Ürünle ilgili bildiğim ödüllü bir nemlendirici. Yaz döneminde gel bazlı olanını almıştım şimdi de daha yoğun kıvamını tercih ettim. Şanslıydım çünkü 40,90 TL olan ürün sitede küçük bi indirimle 30,90 TL ye satılıyordu e bide benim 10  TL lik indirim kodum olunca 20,90 TL almış oldum sevdiğim, memnun kaldığım nemlendiricimi. Üstelik 2 tam boy 1 deneme boy üründe hediyeydi bu kod ile alışveriş yapanlara. Tam boy ürünler çift bazlı göz makyaj temizleyicisi ve sanırım mangolu lip gloss , deneme boy ürün ise yeni ürünleri olan nemlendiriciydi. Ama yine çok şanslıydım ki yoğun alışverişten dolayı stoklarında  lip gloss tükenmiş yerine lip balm gönderdiler. Daha iyi bi durum olamazdı. Çünkü kullanmayacağım bi üründü gloss.  Toplamda 3 tam boy 1 deneme boy ürünü 20,90 TL satın aldım.
Ardından , Şubat ayı benim doğum günü ayım olduğundan bi mesaj geldi telefonuma,mağazamızdan hediyenizi alın  diye. Ayrıca bana özel (doğum günümden dolayı) 1 alana 1 bedava gibi kampanya olduğu mesajı da geldi. Bende hem hediyemi almaya hemde belki bu fırsattan yararlanırım diye mağazaya uğradım. Hediye portakallı duş jeliydi. Başka seçenek yoktu. Aldıklarım ise nemlendiricimin devamı ürünler daha doğrusu seti diyebilirim. Yüz temizleme jeli ve toniğini de aldım ki nemlendiricimle birlikte kullanmak adına.


Tonik 25 TL'ydi aynı fiyatta olan jeli de bedelsiz benim olmuş oldu. Benim son zamanlarda yaptığım Yves Rocher alışverişim böyleydi.Ciddi mantıklı bi alışveriş oldu.
Mutluyumm.. Eee kim alışveriş yapıp da mutlu olmaz ki. Nemlendiriciden oldukça memnunum belki yaz döneminde tekrar gel formdaki ürününü alırım daha hafif bi his veriyor çünkü. Lip balm ise sürekli elimin altında hatta eşim daha çok sevdi vanilyalı lip balmı. diğer ürünlerle ilgili ciddi bi yorumum olursa tekrar yazarım. Hoşçakalıııın. :)

Rebul Kolonyaları

Merhabalar,
Aklımda yazmam gereken birçok ürün, konu ,alışveriş ve bitenler varken araya sızan bu kolonyalarda nesi? Klasik olarak alıştığımız limon ve daha ağırı tütün kolonyasının kokusunu bilmeyen yoktur.Fakat kolonya bana çocukluğumu,bayramları hatırlatır. Özellikle tütün kolonyası diyince yada kokusunu alınca aklımda beliren tanıdıklar da yok değil. Çünkü onlar hep tütün kolonyası kullanırlar özdeşleşmiş.. Tabi son zamanlarda kimse kullanmaz,ikram edildiğinde kibarca geri çevrilir. Bu durumlar arttıkça inadına her seferinde ,her yerde ikramı kabul eder olmuştum. Kime yada neyeyse bu direnişim. Canım kocam da bu kolonyadan nefret edenlerin başında gelir. Nezaket icabı bile olsa asla ikramı kabul etmez. Hatta öyle takıktır ki,restoranlardaki islak mendilleri önce temkinlice açar koklar ve öyle kullanır, hele bi limon kolonyalı olsun o ıslak mendil mekan bitmiştir gözünde. Tamam abartmıyim ama değerlendirmede büyük rol oynar. İyi bi restoransa söylenir durur..Allahtan Rebul bu aromalı kolonyaları çıkardı da bizde barıştık kolonyayla.



Tabi çok farklı diil eşim mandilanalı olanı çok sevdi. Hatta o teklif etti Rebul alalım mı diye. Biz karı-koca bu ara biraz kokulara takığız da.! Her neyse Rebul arıyoruz bi kaç yere baktık ilk olarak Rossman'a girdik vardı, Gratis ,Watsons eminim bi çok yerde de vardır. Biz Rossman'dan aldık. Orada Başka çeşitlerini koklama imkanım da oldu ve  Jasmine yani yaseminlisine de ben vuruldum. Bi adet büyük boy mandalinalı alacaktık sonra iki küçük boy almaya karar verdik,böylece herkes istediği kokuyu kullanabilecekti. Paketlemeler de çeşitliydi. Plastik şişe - Cam şişe olarak materyal paketlemesinin dışında fısfıslı ve klasik dökmeli kapak çeşitleri mevcuttu. Benim zorumla her ikisini de fısfıslı aldık.


 Kullanımı itibari ile pek kolonyayı  anımsatmasa da şu aralar elimizin altında,orta sehpamızın üzerinde yerlerini almış durumdalar. Fiyatlarına gelince. Hatırladığım kadarıyla büyük cam şişelerin fiyatı 16 TL civarıydı ve 270 ml . Bizim aldıklarımız 100 ml ve 8,90 TL gibi bi fiyatı vardı.
 Kokular oldukça kalıcı e bide dezenfekte ediyorsa daha ne isterimm. Bazen unutuyorum ellerime sıktığımı ve bi süre sonra aranıyorum, "Allah'ım bu koku nerden geliyo böyle miss gibi" dediğim çok olmuştur inanın. Aklım bi de İncir aromalı olanda kaldı. İlk fırsatta onu da temin edicem. Bu fikri çok sevdim gerçekten,çeşitlilik farklılık çok güzel olmuş. Bir çok restoran/cafe nin Rebul kolonyalı ıslak mendilleri de bizi mutlu ediyor. Yeni bayram kolonyalarımız şimdiden belli.. Herkese mutlu günler. Görüşmek üzere.

12 Şubat 2014 Çarşamba

Ev Yapımı Pudingli Tatlı





Merhaba,
 Son zamanlarda sosyal medyanın yardımıyla farklı tatlılar deniyorum. Seviyorum mutfakta olmayı ve ilkleri. Bence (ki sebebini bilmiyorum) ilk yapılan tatlılar,pastalar vs. çok güzel oluıyor, en güzel oluyor. Geçenlerde eşimin arkadaşları ile play station turnuvası vardı eşleriyle birlikte misafirimiz oldular. Onlar için İnstagramda tesadüfen gördüğüm ve merak ettiğim bi tatlı hazırlamak istedim. Tatlınmın konsepti şöyle alt tarafta preslenmiş bisküvi-fındık  karışımı üst tarafta ise puding. Ama puding ne puding.. Kendim yaptım diye demiyoruuumm :p Gerçek anlamda hayatımda yediğim ennn güzel puding oldu. Hatta gün sonunda eşim "Hayatım puding hangi marka çok lezzetliymiş hep bundan alalım" dediğinde nasıl mutlu oldum anlatamam. İnanamadı benim yaptığıma. Şimdi bu kadar övdüm yapıp da beğenmezseniz vay halimee.. Tabi abartmamak lazım yüksek performans beklenen herşey hayal kırıklığı yaşatma potansiyeli vardır. Her neyse bu kadar övgüden sonra gelelim tarife. Ben instagramda özel sipariş de alan kullanıcı adı @sümeyyeömer adlı kullanıcın tarifini azıcık değiştirerek kendime uygun hale getirerek uyguladım. Önce alttaki karışımdan söz ediyim.
 Bisküvi Karışımı için Tarif sahibi şöyle der;
 1    Paket yulaflı bisküvi
 1    Bardak fındık
 2-3 Yemek kaşığı tereyağ
 Ben; 
 1    Paket yulaflı bisküvi
 1/2 Paket petibör bisküvi
 2/3 Su bardağı Fındık
 2/3 Su Bardağı Badem
 1,5 Yemek kaşığı tereyağ
 1    Çay bardağı süt
 Neden eklemeler, azaltmalar yaptığıma gelirsek.. Sadece yulaflı bisküvi yapmadım sevmeyenlere baskın bir tat gelmesin diye. Badem ekledim çok sevdiğim için. Tereyağı azalttım daha az yağ kullanımı olması açısından. Gerekli kıvamı elde etmek için süt kullandım.
Rondodan geçirdiğimiz bisküvi ve kuruyemişleri erittiğimiz tereyağ ile karıştırıyoruz.Hafif nemli, preslenebilecek kıvama gelmesi için süt kullanabilirsiniz.
Ardından servis edeceğiniz cup lara alt malzemeyi  bir kaşık yardımı ile sıkıştırın.
 Puding Tarifi için Tarif sahibi der ki;
 1 lt süt
 1,5 Yemek kaşığı Pirinç unu
 1,5 Yemek kaşığı Nişasta
 1,5 Çay bardağı Şeker
 1 Yemek Kaşığı Kakao
 1 Pk. 80 gr Bitter yada Sütlü Çikolata
 Aslında tarife sadık kaldım sadece, Pirinç unu o anda evde olmadığından yerine normal un kullandım. Bide çok dikkatli okumadığımdan şeker ölçüsünü 1 çay bardağı zannettim ve o bana az geldi 1 çay bardağı + 1 yemek kaşığı kadar şeker koydum. Aslında şeker oranı da bence kusursuzdu. Malzemeleri çikolata hariç bir tencerede kıvam alıncaya kadar pişirin,koyulaşınca içerisine çikolataları ilave edin (ben sütlü tercih ettim ağır olmasın diye)  2 dk karıştırdıktan sonra ocaktan alın. Biraz ılımasını bekledikten sonra preslediğiniz bisküvi karışımının üzerine ilave edebilirsiniz.

Afiyet Olsun

11 Şubat 2014 Salı

Mini Hamburgerler


Merhaba,
Bu akşamın yemeğini sizinle paylaşmak istedim. Oldukça şık bir sunum sağlayan bu mini hamburgerleri ben köfteli yaptım tabi isteğe göre tavuklu yada sebzeli de yapılabilir. Ekmeğini de kendim yaptığım bu mini hamburgerleri oldukça sağlıklı hale getirmeye çalıştım.  Öncelikle hamburger ekmeğimin tarifini veriyim sizlere:
Malzemeler
1 Çay bardağı ılık su
1 Çay bardağı süt
1 Çay bardağı sıvı yağ
1 Paket toz maya
1 Tatlı kaşığı tuz
1 Tatlı kaşığı şeker
1 Adet Yumurta
Un
Öncelikle ılık su, şeker ve mayayı eritin bi 5 dk bekletin.Ardından süt,sıvı yağ,tuz ve yumurtayı ilave edip karıştırın. En son un ekleyin eleyerek. Yumuşak bi hamur elde edene kadar yoğurun. İstediğiniz büyüklükte parçalara ayırıp pişirme kağıdı serdiğiniz tepsiye dizin. Ben üzerine yoğurt ve yağ karışımı sürüp haşhaş ekledim. Siz isterseniz yumurta sarısı sürüp susam ekleyebilirsiniz. 160-170 dereceye ayarladığınız fırına üzerleri kızarıncaya kadar pişrin.


Gelelim Köfte tarifine. Ben köfteyi net bi tarif üzerine yapmıyorum. Ama oldukça lezzetli oluyor her seferinde. Bugün yaptığım köftenin içerisinde bulunanlar;
200 gr kıyma
1 Adet soğan
2 Diş sarımsak
Bir tutam taze nane
Bir tutam maydonoz
1 Adet Yumurta
1 Çay bardağı galeta unu
Tuz
Karabiber
Kuru fesleğen
Köri
Bütün malzemeleri kıvam alıncaya kadar karıştırıyoruz,gerekirse galeta ununu arttırıp azaltabilirsiniz.
Ben sağlıklı olması açısından köfteleri  kızartmayı tercih etmedim.Hamburger ekmeklerini pişirdiğim tepsiye köfteleri de ekmeklerin içerisine uygun şekilde boyutlandırıp şekil verip dizin. Ve 160-170 dereceli fırında pişirin.



Ardından ekmekleri ikiye kesip arasına ince bir halka soğan, yine aynı incelikte domates halkasının üzerine köfteleri yerleştirip kürdan yardımıyla üst kapağını kapatıp servise sunabilirsiniz.

Afiyet Olsun.


Markozi Box ile Tekrardan Merhaba..





Evet çoooooookk uzun bir aradan sonra geri geldim.Evlendim.. Mutluyum. Hatta çok mutluyum.. Nasıl döndüğüme gelirsek; Yine Her Telden.. :) İlk yazım bi alışveriş olucak. Ama mutfak yazılarımla,kozmetik yazılarımla, ürün deneyimi/tanıtımı yazılarımla , aylık favorilerim, memnun kaldığım/kalmadığım ürünler, okuduğum kitaplar gibi birçok konu ile burda olucam..En son yayınladığım 2 yazıma baktımda.. Şuan kullandığım hatta yazımı yazarken yanımda duran fincanımla oturmuşum bilgisayarın başına.








Aslında yeni bir blog mu açsam diye düşünmedim değil. Ama bi mahsuru olmayacaktır diye düşündüm sonrasında. Çünkü hiç vakit kaybetmek istemedim hemen yazmaya başlamak istedim.Bugün için yazmayı planladığım yazı bi mutfak yazısıydı ama biraz önce kapı çaldı ve kargo şirketinin getirdiği Cumartesi günü yaptığım alışveriş kutusuyla başlayıveriyorum. Markozi Box..


 Bilenler vardır elbet. Bende 1,5 ay önce falan incelemiştim siteyi fakat çok dikkatli incelemdiğimi farkettim bu alışverişimde. Youtube üzerinden takip ettiğim Elifcan sayesinde haberdar olduğum kutuyu ilk incelediğimde sadece deneme boy ürünlerden oluştuğunu zannetmiştim. Geçenlerde yine bir videosunda alışverişini gösterirken tam boy ürünleri görünce acaba ben yanlış bir siteye mi bakıyorum neden tam boy ürünler var diye afalladım. Ve ardından tekrar inceledim ki, Meğer çoğunluğunun deneme boyu olan ciddi merak ettiğim markaların bazı ürünlerinin tam boy olduklarının farkına vardım. Ardından denemek istediğim markaları ürünlerini inceledim. Ürünlerden önce size alışveriş adımlarından söz etmek isterim. Öncelikle (ben öyle yaptım) google dan Markozi box'ı arattım. Online eczanem web sitesi içerisinde çıktı karşıma. Aslında önce üye olunursa daha sağlıklı olur (ki ben en son üye oldum) Sonra sepetinize ilk olarak Markozi box ı atmalısınız. Yani boş kutuyu satın alıyorsunuz ilk aşamada.Kutunun fiyatı  24,90 TL Ardından kutuya Seçeceğiniz 5 adet ürünü tanesi 1 TL den atıyosunuz. Seçeceğiniz ürünün miktarları ürün açıklama kısmında mevcut. İşte bence en önemli kısmı da bu. Çünkü 3 ml lik bi ürüne de 1 TL ödeyebilirsiniz, 40 ml lik bi ürüne de. O sebepten istediğiniz ürünü öncelikle seçin ve ardından miktarı sizin alıp almamanıza değecek mi onu kontrol edin. 5 adet ürünü de seçtikten ettikten sonra alışverişinizi tamamlayabilirsiniz. Kargo dahil toplada 36,89 TL ödemişim ben alışverişimde.


Gelelim benim aldıklarıma. Öncelikle denemek için fırsat kolladığım ilk fırsatta da deneyeceğim marka La roche posay ile ilgilendim. ama Markanın neredeyse benim ihtiyacım olan tüm ürünleri 3 ml civarı yani deneme boy ürünlerdi. Üzülerek vazgeçtim markadan. ardından Avene ve DDF de çok merak ettiğim markalardı. Onlar üzerinde yoğunlaştım. Aslında La roche posay ve avene in termal sularına sahibim ama bu aralar nemlendiricilerle kafayı bozduğumdan o konuda yoğunlaşmış durumdayım genel olarak. Ve ilk seçimim Avene markasına ait spf 20 içeren Hydrance Optimale UV Legere Karma ciltlere uygun nemlendiricisi oldu. Güneş koruma faktorü olması ayrı bi güzellik tabi. Ürün 40 ml . Ve Dermoeczanem . com da fiyatı 72 TL den 54 TL ye düşmüş.



 Yani tek başına bile kutunun parasını çıkardığı gibi fazlası bile var yani. Ardından da DDF in 14 gr Advanced firming cream İnce çizgileri ve kırışıklıkları azalttığını iddia eden normal cilt tipine uygun nemlediricisini aldım. Gece ve gündüz uygulamalar için uygun olduğu gibi yaşlanma karşıtı olan bu nemlendiriciyi oldukça merak ediyorum. 14 gr ürününün fiyatını bilmesemde tam boy olan  48 gr lık ürünün fiyatı 449 TL. oldukça pahalı. Bence riske edilmicek derecede pahalı ve denemem için büyük bi fırsat oldu Markozi Box.


 3. ürünüm ise Sebamed markasına ait oldu. Sebamed'in bi sabununu aldım ama açıkçası daha büyük bi ebatta bekliyordum. 20 gr lık sabununu eşim için aldım. Eşimin ellerinde özellikle parmaklarının katlanma yerlerinde aşırı kuruma söz konusu. Dermotolojik bir ürün olduğundan iyi gelebileceğini düşündüm.

 4. ve 5. ürünüm aynı markaya ait 2 Babe ürünü oldu. Sanırım dikkatli bakmamışım ki bunlar deneme boy ürünler gelmiş. bi tanesi tonik diğeri ise temizleme sütü her ikisi de 25 gr. Aslında denemem için yeterli. Babe markasıyla da tanışmamıştım böylece tanışmış olucam.

Markozi Box 2 adet deneme boy ürün de hediye koymuş kutumun içine,alışverişimden hariç. Bi tanesi La roche posay 'in Toleriane 3 ml nemlendiricisi ki bu beni oldukça mutlu etti, bir diğer hediye ürün ise aknicare markasına ait tedavi edici kapatıcı kremi oldu. Ayrıca kutuda gül yaprakları ve 1 adet de vanilyalı tealight da mevcuttu.

Ha bu arada benim kutum da Karton.. ;) Bakalım önümüzdeki günlerde kullanıp test edicem. Umarım memnun kalırım. Sonuç olarak mantıklı bir alışveriş yaptım. Sadece Avene ve Ddf ürünü bile yeterli olurdu benim için kutunun değeri açısından. Pembekalın..